Şenol Güneş: “Futbolun özünü korumalıyız”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Trabzonspor Teknik Yöneticisi Şenol Güneş, futboldaki değişimlere dikkat çekerken, “Futbolda değişiklikler oluyor lakin özünü bozarsanız tadını da kaybedersiniz” dedi.

Trabzonspor Teknik Yöneticisi Şenol Güneş, bordo-mavili kulübün mecmuasına röportaj verdi. Güneş, futbolun özünün bozulmaması gerektiğini belirterek, ” Futbol, tarihi boyunca çeşitli değişikliklere uğradı; maç sayıları, kurallar ve saha ölçülerindeki düzenlemeler bunun örnekleridir. Lakin temel ilgi odağı olan özünü korumak, futbolun tadını bozmamak ismine büyük değişikliklerden kaçınıldı. Günümüzde iktisadın ön planda olduğu futbol, izleyenler için hala bir oyun, cümbüş ve ortak alan olma özelliğini sürdürüyor. Ekonomik problemler nedeniyle Türkiye’de futbol seyircisi azalmış olsa da Avrupa ülkelerinde tam karşıtı bir durum gözlemleniyor. Almanya ve İngiltere üzere ülkelerde statlar, ailelerin bir ortaya gelip keyif aldığı, dostluklarını pekiştirdiği alanlar haline geldi. Buna karşılık Türkiye’de ekonomik külfetler, seyirci sayısındaki düşüşlere ve futbolun marka pahasına ziyan veren aksiliklere yol açıyor. Futbol, teknolojinin yardımıyla adalet ve kurallar açısından daha düzgün bir noktaya taşınmaya çalışılıyor. Lakin bu süreçte teknolojinin yanılgılı kullanımı inanç hissini sarsabiliyor. Ayrıyeten futbolun akıcı keyfini bozabilecek noktalara dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

“Kazanmak için her şey mübah derseniz kusur yaparsınız”

“Hiç bir vakit tükenme diye bir şey yok”

Şenol Güneş, bugüne kadar finallerde kaybetmiş olsa da hiçbir vakit tükenmişlik hissine kapılmadığını vurgulayarak şunları söyledi:

“Her gün yeni bir başlangıçtır ve her maç, yeni bir çaba fırsatıdır. Hayatın her alanında olduğu üzere futbolda da başarısızlıklar ve mahzurlar karşısında pes etmemek, yeni yollar bulup heyecanla ilerlemek gerekir. Yıldız oyuncular yalnızca ferdî maharetleriyle değil, etrafındaki oyuncuları da yükseltebilme yetenekleriyle öne çıkar. Birlikteliği sağlayan, yolu açan, yönlendiren, yol veren, rehberlik yapandır. Bizde badire o yani. ‘Ben işimi yaptım, bana eyvallah’ diyemezsiniz yahut tam bilakis, ‘O yapamadı, ben de o yüzden yapamadım’. Bunlar daima mazerettir. Mazeret buldukça kendinizi törpülersiniz, eksik kalırsınız. Mademki bu işi yapıyorsunuz, en düzgün olmaya çalışmalısınız. Günümüz için söylüyorum, Messi, Ronaldo oraya kolay gelmedi ki. Bugün hala oynuyorlar. Herkes ‘Ne paralar kazanıyorlar’ diyorlar. Hayır, adam bedel kazanıyor. Bedeli para yapıyor, parayı kıymet yapmıyor. O parayla bedelini artırmıyor, var olan pahasını paraya dönüştürüyor. Her gün hayata tekrar başlamak lazım. Yine çaba etmek ve içimizdeki kıymetleri dışarı çıkarmaya çalışmak gerekir.”

“Heyecanım birebir halde devam ediyor”

90’lı yıllarda teknik yöneticiliğe başladığındaki heyecanla bugün ortasında fark olmadığını aktaran Güneş, “O devirdeki hırsım ve tutkularım tıpkı biçimde devam ediyor. Fakat vakitle bilgim, sabrım ve hoşgörüm arttı. Yanılgılar yapmam olağan, kaybettiğimde ya da kazandığımda geriye dönüp ‘Şunu yapmalıydım’ demiyorum. Her şey bir tecrübedir ve her maç bir fırsattır. Geçmişteki sıkıntı periyotlar, sakatlıklar ve külfetler beni daha da güçlendirdi. Bugün de birebir heyecanla, birebir amaçla çalışmaya devam ediyorum. Muvaffakiyet, bir maksadı yakalamakla bitmez, onu sürdürülebilir kılmak kıymetlidir. Her gün yenilenmeli ve yeni bir yol haritası çizerek, coşku ve bilgiyle ilerlemelisiniz” açıklamasında bulundu.

“Bende kin, nefret, intikam duygusu yoktur”

Sahada anlık reaksiyonların olağan olduğunu belirten tecrübeli çalıştırıcı, “Özellikle bir gol kaçırılınca yahut beklenmedik bir hayal kırıklığı yaşandığında. Lakin ben sonrasında üzülmem ve üstünde durmam. Nitekim affederim, lakin unutmam. Bende Kin, nefret, intikam duygusu yoktur. Bir kişi kusur yapmışsa, ben niçin onun yanlışını affetmeyeyim? Ben kendi kusurumu üzülerek kabul ederim ancak diğerinin kusurundan sorumlu olmam. Şayet kişi yanılgısını fark ediyorsa, sorun yoktur, bağlantılar devam eder. Fakat daima birebir yanılgıyı yapan birine baht vermem. Herkes yanılgı yapabilir, değerli olan bunlardan ders almak ve vicdanen rahat olmaktır. İnsan evvel kendine hesap verir, rahat olur. Ondan sonrası kolay” formunda konuştu.

“Eleştiri hoştur ancak hakareti asla kabul etmem”

Eleştirilerin sporun ve ömrün doğal bir modülü olduğunu söz eden Şenol Güneş, “Eleştiri hoştur lakin hakaret asla kabul edilemez. Tenkitler her vakit olacaktır. Zira bir iş yapıyorsak eleştirileceğiz. Lakin tenkidin yapan olması gerekir; hakaret, gerçek bir tenkit değildir. Eleştiriyi seviyorum, zira yanlışsız bir tenkit bana yeni bir bakış açısı kazandırabilir. Ama hakaret ise yalnızca kişinin kendi yanlışlarını gösterir ve buna muhatap olmam. Tenkidin emeli hakikat yolu göstermek olmalıdır. Şayet tenkit adil ve yapıcıysa, bundan faydalanırım. Lakin günümüzde tenkitler birden fazla vakit haksız, şahsî hale geliyor. Sağlıklı tenkitler, sakin ve denetimli bir halde yapılmalı, aksi takdirde bu bir arbede olur, tenkit değil” diye konuştu.

“Futbolculuk ve antrenörlük kolay işler değil”

İşi yaparken de, özel hayatında da birebir kişi olduğunu vurgulayan Güneş, “Tabii ki Trabzonspor teknik yöneticisiyim, bu bir sorumluluk. Lakin ben hala sade bir beşerim, farkım yok. Ailem de bu durumu çok özverili bir halde kabul etti, yıllarca bu hayatı yaşadılar. Zorluklar olsa da, bu mesleğin gereklilikleri bunlar. İnsan daima olarak kümesi, oyuncuları, camiayı düşünerek hareket etmek zorunda. Futbolculuk ve antrenörlük kolay işler değil. Yalnızca yetenekle olmuyor, büyük basamaklardan geçmek gerekiyor. Bazen çok yetenekli oyuncular, gerçek fırsatları değerlendiremiyorlar, kendilerini elemiş oluyorlar. Vakitle, zorluklara katlanmayanlar başarısız oluyor. Benim de vaktinde çok şiddetli etaplardan geçerek geldiğim bir yolum vardı. Yetenekli fakat potansiyelini kullanamayan çocuklar olabiliyor lakin kıymetli olan, ne kadar çaba ettikleri ve ne kadar istekli oldukları. Onlar kendi yolunu seçiyor, kimse kimsenin elinden tutmaz” sözlerini kullandı.

“Bu kente yalnızca futbol alanında katkı yapmadılar”

“Boş vaktimde yeniden futbolu düşünüyorum”

Boş vakitte da olsa futbolu düşünmekten öteki bir şey yapmadığını söyleyen Güneş, “Boş vakitlerimde aslında futbolu düşünmekten hiç vazgeçmiyorum. Egzersize katıldığımda ne yaptığımızı kıymetlendirir, bir sonraki gün için neler yapacağımı planlarım. Dinlenmeye çalıştığımda bile yürüyüş yaparken çalışıyorum. Yürürken başımda idmanları, grubun durumunu ya da bir planı gözden geçiriyorum. Konutta uzandığımda da birebir biçimde iç dünyamda farklı alanlara geçiyorum ve bunları not alırım. Etrafımda hiç ses yoksa, niyetlerim bana istikamet verir. Bazen kağıt kalem bulamayınca bir kanıyı unutur, sonrasında kendimle savaşıyorum. Bunun dışında, arkadaşlarla vakit geçirmek ve yemek yemek de bana kâfi geliyor. Hayatımda çok fazla ekstra bir şey yok. Yaylayı çok severim; tabiatın huzuruyla, oradaki samimi beşerlerle vakit geçirmek beni dinlendiriyor. Sohbetlerde dedikodu yerine, hususa dair bir şeyler konuşmayı tercih ederim. Mesela gözlüklerin yararlarını konuşmak gibi! Boş muhabbeti sevmiyorum, bahislere odaklanmak daha anlamlı” diyerek kelamlarını tamamladı. – TRABZON